İçinde yaşadığımız çağı durup bir saniye düşünelim mi? Birden fazla isme ve tanıma sahip olan 20. Yüzyıl’ın başlarından itibaren Dünya’yı ve hayatımızı etkisi altına alan döneme ‘Bilgi Çağı’, ‘Dijitalleşme Çağı’, ‘Bilgisayar Çağı’, ‘Yeni Medya Çağı’ gibi isimler verilmiş. Cambridge tarafından verilen resmi tanımı da şu şekilde: “Bilgisayar teknolojisi sayesinde çoğu işin ve yüksek miktarda bilginin ulaşılabilir olduğu, içinde bulunduğumuz zaman birimi”. Bazı kaynaklar için ise; ‘’Sanayi Devrimi ile geleneksel endüstri tarzının epik ve geri dönüşsüz olarak değişimi sonrası ekonomi bazlı bilişim sistemlerine geçiş dönemi’’ olarak açıklanmış.
Sektörler de bu değişime uyum sağlamaya başladı. Finanstan üretime kadar birçok sektör; çağı yakalamak ve elindeki insan gücünü, insana dair unsurlara adamak için Robotik Süreç Otomasyonu’nu bünyesine katmaya başladı. Deloitte Uluslarası RPA anketine göre katılımcı şirketlerin %53’ünün RPA üzerine çalışmalara başlamış bulunmakta ve kalan kitlenin %19’unun hedefleri arasında RPA büyük rol oynuyor.
Gündemden düşmeyen ve gelişmesine milyonlarca insanın ihtiyaç duyduğu bu sektörlerden biri de diğerlerine nazaran daha hassas bir yere sahip olan sağlık sektörü.
2024 yılına kadar 5 bilyon dolar market değerine sahip olması öngörülen RPA’in, sağlık sektörü bazında çığır açıcı bir gelişme göstermesi bekleniyor ki günün 24 saati uzun soluklu ve kelimenin tam anlamıyla hayati önem taşıyan işlemlerin yer aldığı bu sektörde gelişmeye açık olan alanların kapatılmasında süreç otomasyonunun büyük rol oynayacağı öngörülüyor.
Peki RPA’in sağlık sektörüne entegre edilmesinin faydaları neler?
Sağlık, diğerlerine göre verimliliğin en az olduğu sektörlerden biri. Bunun nedeni olarak özellikle teknolojiye ayrılan sermaye miktarının az olması ve süreç içerisinde bulunan yönetmeliklerin yoğunluğu ön plana çıkıyor.
Yüksek düzeyde kaynak kullanımı gerektiren, talep yönetimi gibi ağır işlemlerin beraberinde getirdiği maliyet ve yavaş işleyen süreçlere çözüm olarak sunulan RPA; sektördeki işlemleri hızlandırırken, müşteri memnuniyeti ve sağlık sistemindeki verimliliğin artacağının vaadini veriyor.
Robotik Süreç Otomasyonu’nun bu sektöre entegre edilmesinin örneklerinden biri olarak hasta çizelgelerini gösterebiliriz. Hastane çalışanlarıyla direkt bağlantıyı keserek randevu alım işleminin robot üzerinden yapılandırılması sayesinde çalışan eforu sıfırlanabilir. Bu sayede hem hastane çalışanları daha önemli işlemler için zamandan tasarruf ederken hem de hastaların bekleme süresi minimuma indirilir. Ayrıca robot tarafından otomatik bilgilendirme sistemi sağlanarak randevuya gelen hasta sayısı oranında artış elde edilebilir. Bu da çalışanların gün içerisinde geçirdiği verimsiz zaman miktarının azalmasında rol oynar.
Bir başka önemli örnek olarak; sırada talep yönetiminin otomatize edilmesi geliyor. Sağlık hizmeti verilmesinin ardından gerçekleştirilen sigorta ve faturalama işlemleri; yüksek hacimli verilerin girilmesini, işlenmesini ve kontrollerinin sağlanarak onaylanmasını gerektiriyor. Bu süreç çoğu hasta için hayati önem taşırken, servis sağlayıcısı tarafından da büyük önem arz ediyor. Keza sigorta sahteciliği Amerika’da işlenen suçlar arasında 2. Sırada yer almakta.
Daha önce sağlık sektöründe yer alan yönetmeliklerin yoğunluğundan bahsetmiştik. Bu işlemler sırasında gerçekleştirilmesi gereken her adım robot tarafından kaydedilerek, bilgiye sistematik bir bakış açısı kazandırır nitelikte hareket etmekte. Ayrıca insan etkileşimine gerekliliğin ortadan kaldırılmasının Kişisel Verilerin Korunumu üzerindeki etkisini de göz ardı etmemek lazım.
Yukarıda bahsedilenlere ek olarak; dijitalleşme çağı içerisinde hayatımıza E-Nabız gibi yeni uygulamalar girmeye başladı. Bu sistem üzerinde kişi bazlı yapılan test sonuçları, ameliyat ve tedavi kayıtları gibi bilgiler dijital ortama aktarılarak; hem sağlık çalışanlarının hastanın tıbbi geçmişine dair bilgisinin şeffaflaşması sağlandı hem de gereksiz maliyet ve zaman kaybının önüne geçilmesi amaçlandı.
Günün sonunda, geleneksel dosyalama sisteminden dijital alana geçiş yoğun bir süreç gerektiriyor. RPA’in bu alana entegre edilmesi sayesinde geleneksel dosyalardan bilgi çıkarımı yapılarak sisteme giriş işlemleri hızlandırıp bir güven aralığı içerisinde bilgi aktarımı sağlanabiliyor.
Bunlara ek olarak Finans, İnsan Kaynakları bazlı işlemler de dahil olmak üzere Robotik Süreç Otomasyonu’nun sağlık sektörü tarafından benimsenmesinin bütün paydaşlar üzerinde olumlu etkisi olacağı göz ardı edilemez.
Süreçler içerisinde yapılan insan kaynaklı hataların önüne geçilmesi ve işlem sürelerinin kısaltılması hasta memnuniyetini artırırken; yoğun ve uzun süreli işlemlerin çalışanların üzerinden alınması çalışan memnuniyetinin artmasında büyük rol oynar.
Bunun yanı sıra RPA entegrasyonunun yapılması, departmanlar arası uyumluluğun, Deloitte tarafından yapılan bir araştırmaya göre, %38; verimliliğin ise %27 artmasını sağladığı gözlemlenmiştir.
Bahsedilen bilgiler ışığında süreç otomasyonunun hem sektör hem halk üzerinde yadsınamaz bir pozitif etkisi bulunmaktadır. Her gün artan Dünya popülasyonu ve beraberinde gelen salgın hastalıklarla baş etmeye çalıştığımız bu dönem içerisinde RPA çözüme doğru atılabilecek adımlardan yalnızca bir tanesi.
Referanslar
https://www.igi-global.com/dictionary/resource-sharing
https://research.aimultiple.com
Resource Sharing: Vehicle for Effective Library Information Dissemination and Services in The Digital Age
Tebrikler,
Sektör için yönlendirici bir yazı olmuş .Diğer tüm sektörler içinde motive edici olması çok değerli.